Çocuklarda Paylaşma

Anne-babaların bir kısmı 'çocuğum oyuncaklarını kimseyle paylaşmıyor, eve gelen arkadaşlarına oyuncaklarını vermiyor ve arkadaşlarının elinden alıp – o benim - diyerek bağırıyor' şeklinde yakınırlar. 

Paylaşımcılık tamamen doğuştan getirilen bir duygu olmadığı için, bunu büyük ölçüde bir arada ve beraber yaşamanın getirdiği, öğrenilen bir duygu olarak düşünebiliriz. Bu duygu bir hazır bulunuşluk dönemi gerektirir. Bazen ebeveynler, çocuklarından gelişim açısından uygun olmadığı halde paylaşmalarını beklerler. Evde birden fazla çocuk varsa paylaşım açısından sorun çıkma olasılığı artabilir ve keza okulda da çocuklar bu sorunu yaşayabilir. Paylaşma konusunda yaşanan sıkıntılar doğaldır ancak önemsiz olmadığı için görmezlikten gelmemek gerekir. Bazı ebeveynler bu durumlarda 'oyuncaklarını paylaşmalısın yoksa kimse seni sevmez' şeklinde bir çözüm bulurlar. Ancak çocuğun kim olduğuyla, davranışını ayırmak gerekir. Yani burada sevilmeyen, paylaşmama davranışıdır, çocuk değildir. 

Paylaşmak daha çok, sahiplik ve saygı ile ilintilidir. Yani çocukların kendi alanları ve bu alana duyulması gereken saygı ile ilgilidir. Çocuğun kendi alanında; onun oyuncakları, yatağı, giysileri vs. vardır ve bunlar çocuk için çok değerlidir. O istemedikçe bunları paylaşması beklenmemelidir. Onun alanına saygı duyulduğu hissettirilmelidir ve çocuğun da başkalarının alanına saygı duyması gerektiği öğretilmelidir.
Çocuklar 3 yaşına gelmeden, çok çaba göstermeden paylaşmaları beklenmemelidir. Çünkü bu davranışın gelişmesi için bununla ilgili kavramların çocuk için anlamlı hale gelmesi gerekir ve bu da bir süreçtir. 3 yaşından sonra bile paylaşmak kolay olmayabilir çünkü bazen yetişkinler bile bazı şeyleri paylaşmak istemeyebilir ve bu doğaldır. 

Çocuklarınıza öncelikle bir başkasının eşyasını ödünç almanın, onunla oynamanın ya da onun özel alanına girilmesinin bir sakıncası olup olmadığını sorarak saygılı olmayı öğretebilirsiniz. Size ait bir eşyayı isteyen çocuğunuza 'bu bana ait ve bunu paylaşmak istemiyorum' diyerek, özel eşyalar için saygı duyulması gerektiğine dair bir örnek verebilirsiniz.

Bir oyuncağı paylaşamayan çocuklarınızın elinden oyuncağı alıp, kavga etmeden bunu paylaşabilecekleri bir çözüm yolu bulmaları gerektiğini ve bu yolu bulana kadar oyuncağı vermeyeceğinizi söyleyebilirsiniz. Oyuncakla oynamayı bir zaman sırasına koyarak, kendi sıralarını bekleyerek oynamalarına yardımcı olup bununla ilgili bir planlama yapmalarına yardımcı olabilirsiniz.

Çocuklarınızı gece yataklarında yatırırken, onlardan günün anılarını anlatmalarını isteyebilirsiniz, böylece paylaşmanın sadece nesne paylaşımından ibaret olmadığını, duyguların ve düşüncelerin de paylaşılabileceğini öğretebilirsiniz.



Yazdır

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin



  Beğen | 0  kişi beğendi